"ESNAFI TEFECİNİN ELİNDEN KURTARIYORUZ"

2006 yılında başkanlığa seçildiği Düzce Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Ertan Taşlı, bu görevi 6 yıldır sürdürüyor. Teslim aldığında batık durumda olan kooperatif, bugün Türkiye’de 1. sınıf kooperatif haline geldi. Taşlı ile kooperatifin başarı öyküsünü konuştuk.

 

- Esnaf Kefalet Kooperatifi Düzce’de çok başarılı bir çizgi izliyor ve bildiğimiz kadarıyla da Türkiye’de birinci sınıf kooperatif kategorisine yükseldi. Bunları göz önüne alarak kooperatifin nereden nereye geldiğini anlatır mısınız?
 
Tabi bu bir süreç. Türkiye’deki ekonomik şartların nereden nereye geldiğine bakmak lazım.  Türkiye’de nasıl ki ekonomik çizgi yukarıya doğru ilerliyorsa, esnaf kefalette de aynı görüntüyü görürsünüz.  Nisan 2006’da göreve geldiğim zaman esnafa verilen en üst kredi limiti 2 bin 500 TL’ydi ve bu para o günün şartlarında esnaf için hiçbir şey değildi. Bugün gelinen rakam 100 bin TL. Bu şartları bize sağlayan bugünkü iktidardır. Düzce kooperatifimizin sıkıntılı günleri vardı, geçmişten gelen sıkıntıların aşılması gerekiyordu, esnafların problemleri vardı. Biz de Düzce esnafıyla ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla beraber bunun için büyük gayret gösterdik.  Bir krediyi verirken ve alırken yapmamız gereken ne varsa yaptık. Bunu yaptığınız zaman otomatik olarak size koyulan kriterleri yakalamış oluyorsunuz.  Türkiye’de 6 çeşit kooperatif var. 6 numaralı kooperatif kredi kullandıramaz, kefil olamaz. Bizim son 2 yıl içinde kooperatif üyelerimize kullandırdığımız kredi üst limiti 35 bin lira idi. Sonra 50 bin TL’ye, ardından 75 bin TL’ye yükseldik. Şu anki kredi limitimiz de 100 bin TL. 5,5-6 aylık bir zaman diliminde nasıl 100 bin TL kredi kullandırabileceğimizi iyi inceledik, iyi araştırdık. Onun şekli nedir diye değerlendirdik. Türkiye’de finans kuruluşlarının farklı uygulamaları var, bir de gayri meşru yollarla finans hareketlerini düzenleyen çevreler var. Bir esnafın bankaya bilançosunu verip kredi alma şansı yok. Esnaf kredi kefalet kooperatifi olmasa o esnaf kendisi geliştirmek ya da sıkıntısını gidermek için gayri meşru para bulmaya çalışacak. Esnaf kefaletin misyonu burada ortaya çıkıyor. Esnaf kefalet kooperatifi küçük esnafı tabiri caizse tefecinin elinden kurtaran bir kuruluştur. Biz hiçbir esnaftan aidat almayız,hiçbir esnaftan buradan kredi almadığı takdirde bir talepte bulunmayız. Bizesnafa kambur olan bir kuruluş değiliz, esnafı her zaman destekleyen bir kuruluşuz. Esnaf Kefalet Kooperatifinin kurulduğu zamandan bu zamana kadarki durumunu değerlendirecek olursam, gerçekten kooperatif üyeleri altın çağını yaşıyor. Çünkü son 5-6 yıldır hükümet ciddi bir destek sağlıyor. Esnafın bizim aracılığımızla kullandığı kredinin faizinin yarısını devlet ödüyor. Hükümet bunun için bu seneki bütçeye 283 milyon TL koydu.  
 
 
- Kooperatifin şu anki durumu nedir? Kullandırılan kredilerle ilgili bilgi verir misiniz?
 
2006’dan bu yana kullandırdığımız kredi miktarı 48 milyon TL civarında. Bunun da yüzde 90’ının geriye dönüşü yapıldı. Yüzde 10’u da vadeleri gelmediği için beklemede. Bölgedeki kooperatifleri ve illeri değerlendirdiğimiz zaman bizim durumumuz gayet iyi. Zaten 1. Sınıf kooperatif olmanın kriterlerinden de bir tanesi kredi büyüklüğü, kredi hacmi ve geriye dönüşüdür. Ödeme dönüşündeki grafik de önemli. Biz kooperatif olarak bir standart yakalamışız. Yani doğru yerlere kredi vermişiz, kredi verirken ayrım yapmamışız. Biz ihtiyacı olan herkese kredi veriyoruz. Yeter ki şartları yerine getirsin. Kurumlara bazı şartlar, prensipler koymazsanız o kurumu yönetmeniz mümkün değil ki. Benim şahıs olarak ve vicdanen de önemsediğim tek bir şey var. Ben hiç kimseye farklı bir muamele yapmadım. Herkese eşit muamele yaptım ve herkese aynı desteği verdim. Biz buraya gelen herkese yardım ediyoruz. Kredi almaya gelene(alma kardeşim) diyoruz. Kimseyi kredi almaya özendirmiyoruz. Bizim en büyük özelliklerimizden bir tanesi de bu.
 
 
- “Esnaf kefalet kredi vermiyor, zorluk çıkartıyor” şeklinde zaman zaman söylentiler oluyor. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
 
 
Bunu konuşanlar hiçbir şey yapmadan kredi almanın hesabını yapan kişiler. Ben başkan  olarak krediyi o şartları sağlayarak alıyorsam, herkes öyle alacak. Bana kimse (ondan şunu almadı da, benden bunu aldı kredi verdi) diyemez. Bunu söyleyen ispatlayacak. Bir kişi buradan hangi şartta kredi kullanıyorsa, bir başkası da aynı şartta kullanır. Bu şartları zayıflatmak veya kaldırmak konusunda bir eleştiri varsa, 2006’nın arkasına bakacaklar o zaman. O zamanki yöneticilerimiz de çok büyük mücadele vermişler. Onları kesinlikle eleştirmiyorum. Ama o günkü şartlardaki sistemlealınan krediler geriye ödenmiyor. Ocak’tan bu yana 3 milyon TL verdik. Başvurular da 1 milyon 800 bin TL’yi buluyor. Bu paranın karşılığı da elimizde var. Para sıkıntımız yok.
 
 
- 2006 yılından bu yana kooperatif başkanısınız ve başarılı bir yöneticilik sergiliyorsunuz? Başarınızın altında ne var?
 
 
Bu başarının arkasında birlik beraberlik var, kendimizi iyi anlatabilmişlik var,hiçbir şekilde kurallardan, prensiplerden taviz vermemezlik var,bunu kişilere göre değil, herkese aynı şekilde uygulamak var. Birini düşünün, çok büyük tavizlerle sizden kredi kullanmış. Bir üye daha düşünün. O da elini kolunu sallaya, sallaya gelmiş, kredi kullanmış. Sizce adil mi? Ama ikisinin aynı şartları yerine getirerek kredi alması adil. İşte bundan dolayı bize güven var. Buranın en büyük avantajı esnafımızın bize güvenmesi. Ben bana güvendiklerini düşünüyorum. Ben bir esnafın fazla faiz vermesine müsaade etmem. Esnaf parayı ne kadar geç öderse, o kadar çok faiz öder. Ödeme güçlüğü çekenler, geciktirenler var. Ama hiç duydunuz mu esnaf kredi kefalet kooperatifinin bu kişilerin dükkanına gidip haciz yaptığını? Öyle bir şey olsa ben o gün bu işi bırakırım.Ben o duruma düşecek kişiye kredi vermiyorum zaten. Batmış kişiye kredi vermek onu kurtarmaz ki. Sıkıntıda olabilir insan. Esnaflığı iyi bilen biri olarak söylüyorum bunu. Sıkıntıya düşene en çok yardım edeni Allah severmiş.
 
- AK Partili sivil toplum kuruluşu başkanı olarak tanımlıyor sizi. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?
Bu anlattıklarımızın hepsi buraya siyaseti karıştırmadığımızın göstergesidir. Üstüne basarak söylüyorum, benim üyelerimin arasında her partiyi seven, her partiye gönül veren, her partinin düşüncesine ve misyonuna hizmet eden insanlar var, yönetimde de var. Benim de misyonuna, yaptıklarına güvendiğim, ülke ile alakalı fikirlerini ve gelecekle alakalı planlarını değerlendirdiğim bir siyasi partinin olması doğal değil mi? Öyleyse ben AK Partiliyim. Ben benimle seçimlere girip de, seçimleri kazandıktan sonra benim karşıma rakip olarak çıkan arkadaşlarıma ilk önce yardımcı olmuş kişiyim. Ben AK Partili olup da kredi alma şartlarını yerine getirmeyip, hatta siyaseti kullanıp buradan menfaat elde etmeye çalışanlara yol vermemiş bir insanım. Şartları yerine getir, gel al kardeşim demişim. Şartları yerine getirmeyen hiç kimse kesinlikle kredi alamaz.Ben tüm siyasi partilerin kongrelerine katılıyorum. Çünkü benim kendi kişisel düşüncemin ne olduğu önemli değil, ben kimi temsil ettiğimi bilerek hareket ediyorum. Bana biri (ben CHP’li olduğum için ya da MHP’li olduğum için buradan kredi alamadım) desin, gelsin, ben buradayım.
 
 
- AK Parti İl başkanlığı için sizin de adınız geçiyor. İl başkanı olmak gibi bir düşünceniz var mı?
 
 
Ben esnaf kefalet başkanı olduğum için siyaset konuşmak istemiyorum. Siyaset ile ilgili konuşmak kendi kişisel durumum olduğu için bu konuda değerlendirme yapmayı uygun bulmuyorum. Siyasi düşüncemin ne olduğunu herkes biliyor. O siyasi düşünceye hizmet etmek de benim en asil görevim. Ama hiçbir şekilde de adaylığımla alakalı bir durum söz konusu değil. Böyle bir çalışma içinde de değilim. Ama bunları davranışımızı, duruşumuzu, siyasi düşünceye olan hizmetimizi gören arkadaşlarımızın ya da başka siyasi düşünceye sahip arkadaşlarımızın bile bizi yakıştırması olarak görüyorum. Benim böyle bir çabam yok. Zaten bu partinin il başkanı var, merkez ilçe başkanı var, milletvekili var. Bize de böyle bir talep gelmiş değil. Bizim dışımızda olan şeyler.
 
ERTAN TAŞLI KİMDİR?
1969 yılında Düzce’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladı. Açıköğretim Fakültesi İşletme bölümünden mezun olduktan sonra askerlik yaptı. Esnaflık hayatına 1988 yılında Düzce’de başladı. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Otomotiv bölümünden mezun oldu. Ancak diplomasını Düzce Üniversitesi’nin kurulmasının ardından aldı. Bir dönem Düzce Ticaret ve Sanayi Odası meclis üyeliği ve TOBB delegeliği, Esnaf Kefalet Kooperatifi Merkez Birliği’nde delegelik ve birliğe bağlı bir kuruluşta denetleme kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. 9 Nisan 2006 yılından bu yana Düzce Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanlığı yapıyor. Kendisini “Düzce sevdalısı veDüzce’ye hizmet etmeyi borç bilen bir insan” olarak tanımlıyor. Evli ve 1 kız, 1 erkek çocuk sahibi. Amatör olarak oynadığı teniste kendisine rakip tanımıyor.
TARİH: 26.03.2012 18:10:00
KAYNAK: DESKKOP - Düzce Esnaf ve Sanarlar Kredi Kefalet Kooperatifi - www.deskkop.org.tr